EVLİLİĞİN İPTALİ ve SONUÇLARI Evlenmenin kurucu unsurlarının bulunmaması halinde evlenmenin yokluğu söz konusudur. Kurucu unsurlar; tarafların evlenmeye yönelik iradelerini, aynı anda, yetkili evlendirme memuru önünde açıklamalarıdır. Bu unsurların olmaması halinde evlenme, yoklukla maluldür. Evliliğin butlanında ise evliliğin kurucu unsurları gerçekleşmiş olmakla birlikte evlenmenin geçerli olabilmesi için kanun tarafından aranan unsurlarda ya da tarafların iradesinde sakatlık […]
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ’NE BİREYSEL BAŞVURU Türkiye, 1953 yılında yürürlüğe giren Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne 1954 yılında taraf olmuş; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuru hakkını 1987’de, zorunlu yargılama yetkisini ise 1990 yılında kabul etmiştir. Anayasamızın 90. Maddesine göre “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler […]
DÜĞÜNDE TAKILAN ZİYNET EŞYANIN PAYLAŞIMI Evlilik sebebiyle gelin veya damada verilen hediyeler, ziynet eşya olarak kabul edilmektedir. Bu kapsamda bilezik, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe, yüzük vb. takılar, çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altınının yanı sıra, düğün merasimi nedeniyle verilen para da ziynet eşyası olarak nitelendirilebilir. Yargıtay kararlarına göre ziynet eşya, […]
KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI Teknolojinin gelişmesi ve özellikle dijital platformlarda özel hayatın gizliliğinin korunmasının zorlaşmasıyla birlikte, Türkiye’nin de28 Ocak 1981 tarihinde taraf olduğu ‘Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Bireylerin Korunması Sözleşmesi’ ile uyruğu veya ikametgahı ne olursa olsun gerçek kişilerin, temel hak ve özgürlüklerini ve özellikle kendilerini ilgilendiren kişisel nitelikteki verilerin otomatik yollarla işleme […]
TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN ÇERÇEVESİNDE AYIPLI MALA KARŞI TÜKETİCİNİN HAKLARI Ayıplı maldan sorumluluk, hem 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nda hem de 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun(TKHK)’da düzenlenmektedir. TKHK’na göre tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişidir. Ayıplı mal ise Kanun’un 8. maddesinde düzenlenmektedir: MADDE 8:“(1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, […]
VASİYETNAME ve MİRASÇILIK BELGESİ Vasiyetname, mirasbırakanın ölümünden sonra sonuç doğurması amacıyla tek taraflı irade beyanında bulunduğu bir ölüme bağlı tasarruftur. Türk Medeni Kanunu’nun 514. Maddesine göre ‘Mirasbırakan, tasarruf özgürlüğünün sınırları içinde, malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ya da miras sözleşmesiyle tasarrufta bulunabilir. Mirasbırakanın üzerinde tasarruf etmediği kısım yasal mirasçılarına kalır’. Vasiyetname ile malvarlığına ilişkin […]
ARABULUCULUK 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda arabuluculuk, ‘sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemi’ olarak […]
ANAYASA MAHKEMESİ’NE BİREYSEL BAŞVURU 2010 yılı anayasa değişikliğiyle birlikte Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolu imkanı tanınmıştır. 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren ülkemizde, temel hak ve hürriyetlerin ihlali sebebiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmak mümkündür. Ancak bunun bazı koşulları bulunmaktadır. Bireysel başvuruya ilişkin düzenleme, Anayasa Mahkemesi Kanunu’nun dördüncü bölümünde, ‘Bireysel Başvuru’ başlığı altında yer almaktadır. Bireysel […]
ARAÇ DEĞER KAYBI TAZMİNATI Araç değer kaybı, kaza sonrasında gördüğü hasar ve tamirat neticesinde aracın değerindeki azalmayı ifade etmektedir. Bilindiği gibi ikinci el araç alım-satımında dikkat edilen ilk husus, mühim bir aracın kaza kaydının olmaması veya aracın önemli parçalarında değişiklik olmamasıdır. Buna ilişkin bilgi TRAMER kayıtlarından sorgulanarak elde edilebilmektedir. Bu yönüyle araç değer kaybı, kaza […]
İNANÇ SÖZLEŞMESİ ve ŞARTLARI İnançlı devir sözleşmesi, bir taşınmazın mülkiyetini devren kazanan kimsenin, mülkiyeti devredenle aralarında kararlaştırılan amaca göre kullanmayı ve gerektiğinde mülkiyeti devredene veya üçüncü bir kişiye devretmeyi taahhüt etmesi ve devredenin de bu taahhüde güvenerek taşınmazın mülkiyetini devretmesidir. Yargıtay’ın inançlı işlem tanımı, ‘inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey […]